Endülüs. Hayatın olması gerektiği gibi aktığı bir köşe. Bir turist dünyayı nasıl görür? Nasıl anlamlandırır? Aslında daha önemli bir soru belki bir turist gittiği yerlerde ne görür? Kesin bir bilgi var, turist Sevilla’yı çok beğenir. Belki de bu sorular artık macera arayanları kendilerine turist değil gezgin demeye sevk ediyor. Çünkü bir turist bugün gelip yarın dönerken, gezgin aslında gittiği yerdeki yaşamı tüm olanaklarıyla deneyimlemeye çalışan kişi. Ve Endülüs‘te bir gezginin aradığı her şey var. Yemekler güzel, şehirler güzel, instagram için fotoğraflar her daim güzel, hava güzel. Daha ne ararsınız?
Endülüs 711-1492 yılları arasında İber Yarımadası’nda Arapların etkisinde bulunan bölgeye verilen ad ve aslında bu açıdan düşünüldüğünde Araplar Endülüs’ten çıkalı 500 yıldan çok olmuş ancak etkisi hala sürüyor. Tıpkı Kars’ta sadece 40 sene kalan Rusların şehre olağanüstü yapılar bırakmış olması gibi, Endülüs de uzun yıllar Arapların hakimiyetinde Endülüs şehirlerini adeta Babil’in Asma Bahçeleri’ne çevirmiş: Sevilla, Granada, Kordoba, Malaga, Cadiz, Ronda, Almeria, Huelva ve Jaen… Endülüs İspanya topraklarının %17’sini oluşturuyor.
Türkiye’den Malaga’ya direkt uçuş var. Şehirler arası birbirine çok yakın sayılmaz. Örneğin tura Sevilla’dan başlamak isterseniz, Madrid’ten Sevilla’ya harika bir tren yolculuğu önerebiliriz. Zira bu yolla Madrid’i de görmek mümkün olabilir. Ancak genelde Endülüs turları Malaga’dan başlıyor.
Endülüs’i kabaca İspanya’nın altında dikdörtgen bir bölge olarak düşünürseniz, Malaga dikdörtgenin alt kenarının ortası, velhasıl Gibraltar’ı es geçersek en güneyi. Birçok Endülüs turu zaman ve imkan sebebiyle Malaga, Sevilla, Kordoba ve Granada arasında yapılıyor. Tüm turu tamamlamak için her şehirde kalarak arabayla yola devam etmek en iyi seçenek. Örneğin, Malaga’da başlangıçta birkaç gün kalmak ve Sevilla’ya hareket etmek. Sevilla’da mümkünse bir ömür kalmak ama olmaz derseniz hadi 3-4 gün diyelim. Oradan Kordoba ve Granada’ya geçmek. Kordoba ve Granada görece daha küçük şehirler olduğundan oralarda birer gece konaklamak.
İLK DURAK MALAGA
Picasso’nun memleketi Malaga. Malaga denilince akla keskin renkli sokak ve evleri, tepede parlayan pırıl pırıl güneşi ve Picasso geliyor. Palacio de Buenavista’da bulunan Picasso Müzesi bir grup Endülüslü sanatçı tarafından kurulmuş ve şehre şefkatle dokunur. Malaga’nın en önemli yapılarından biri kuşkusuz La Alcazaba’dır. 11. yüzyılda yapılan yapının ana amacı bölgeyi Arap istilasından korumaktır. Malaga’nın bir önemli yapısı da Castillo de Gibralfaro’dur. 14.yüzyıldan beri ayakta duran yapı bir deniz fenerinden ilham alınarak yapılmıştır. Malaga Katedrali de şehre gittiğinizde görmeniz gereken yapılardandır. Malaga’ya sıcak bir sezonda gittiyseniz ki muhtemelen ne zaman gitseniz sıcak olacaktır, o zaman harika sahil şeridini sadece gezmeyip suya dalmak nefis bir fikir olacaktır. Malaga yılın yaklaşık 300 günü güneşlidir. Dolayısıyla Costa de Sol’de denize girmek için doğru vakit yazın birkaç aylık sezondan çok daha fazladır.
Yazı aşağıdaki başlıklarla devam edecek…
SEVİLLA: FLAMENKONUN MERKEZİ
KORDOBA: LORCA’NIN ŞİİRİNDEKİ ŞİİR GİBİ ŞEHİR
GRANADA: “TANRININ RUHUMA MÜZİK TOHUMU ATTIĞI RÜYA KENTİ”
