Bu yazımızda sizlere Hollywood filmlerine set olmuş çok özel bir ülkeyi tanıtmak istiyoruz. Gökyüzünde daha önce hiç görmediğiniz bir mavi, her köşesindeki ayrı pırıltıda renkler sizi fazlasıyla şaşırtacak. Kliplerin ve hit şarkıların ilham kaynağı Kuzey Afrika’nın en egzotik ülkesi Fas bizi bekliyor. Bu büyülü ülkeye Atatürk Havalima’nından kalkan uçakla 5 saatlik bir yolculuk sonrası ulaşılıyor.
1942 yılının Oscar ödüllü filmine adını veren Kazablanka gezilmesi gereken ilk şehir olarak dikkat çekiyor. Ülke genelinde olduğu gibi Fransız sömürge döneminin izlerini taşıyan Kazablanka‘da sosyal ve kültürel hayat derinden etkilenmiş. Yaygın olarak Fransızca konuşulurken, mimari yapılar da Fransız imzası taşıyor.
Kazablanka Hasan II Camii
Kazablanka‘nın adeta sembolü haline gelmiş olan Hasan II Camii bunlardan biri. Fransız mimar Michel Pinseau tarafından yapılan Hasan II Camii Kuzey Afrika’nın en büyüğü. Dünyanın bu 7. en büyük camisinde yaklaşık 100 bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor. Hasan II Camisi 210 metrelik minaresiyle ise dünya lideri. Kazablankalılar sadece ibadet için değil, aynı zamanda güzel manzarada dinlenmek için de camiye geliyor. Caminin çevresi aşıklar ve dostalar için adeta bir buluşma noktası. Seyyar satıcılar ve hint kınasıyla dövme yapanların yer aldığı alan, insanı kendine çekiyor. Kına sanatını merak ediyorsanız yakından incelemenizi tavsiye ediyoruz. Dövmeci elindeki iğneyi batırmadan nakış işler gibi müşterisinin eline kınayı nakşediyor. Atlantik Okyanusu’nun kıyısına vuran sert dalgalar arasında yükselen caminin en önemli özelliğiyse, güneş ışınlarının yansımasıyla oluşan ambiyansı ki bu dünyaca ünlü birçok filmin çekiminde Hasan II Camii’nin plato olarak kullanılmasını sağlamış. Brad Pitt’in evsanevi savaşçı Aşil’i canlandırdığı Truva filmi de bunlardan birisi.
Kazablanka Katedrali
Kazablanka Fas’ta kültür ve sanatın da nabzını tutuyor. 1930’da Paul Tournon tarafından inşa edilen Kazablanka Katedrali neo-gotik mimarinin en güzel örneklerindendir. Aynı zamanda bu katedral diğerlerinden farklı olarak Fas yapılarındaki inceliği ve ahengi yansıtıyor. 1956’da Fas’ın Fransız ve İspanyol himayesinden çıkmasıyla, bu katolik katedral kültür merkezi olarak faaliyet göstermeye başlamış.
Fas’ta Alışveriş ve Yeme-İçme
Kazablanka’daki bir sonraki durağımız ticaret ve finans merkezi olan Muhammed V Meydanı. Burada aradığınız her şeyi bulabileceğiniz dükkanlarla dolu çarşı, Fas kültürüne dair birçok ögeyi bir arada sunuyor. Jilbab adı verilen geleneksel kıyafetler oldukça dikkat çekici. Fas’ta deri eşyalar da sıkça karşımıza çıkıyor, özellikle deve derisi. Renkleriyle büyüleyen terlik ve babet formundaki belğalar, Kazablanka’daki alışveriş listenizde mutlaka bulunmalı. Dünyaca ünlü maroken puflardan yani Fas usulü puflardan bahsetmeden geçemeyeceğiz. Yalnız alışverişte pazarlığın esas olduğu konusunda sizi uyarmalıyız.
Fas İsmi Nereden Gelmektedir?
Bu ülkeye Fas dememizin sebebi, Osmanlı döneminin en büyük fes üreticisi olması ve Fas’tan gelen ünlü fesler olmuş. Fes de hediye almak için güzel bir alternatif.
Özel seramik tabaklar, kapaklı tajin kapları Fas sofra kültürünü evlerinde de yaşatmak isteyen tercihi olabilir.
Kazablanka’da ilginç mimarisiyle Fransız etkisi altında kalmış birçok nostaljik kafe ve restoran var.
Marakeş
Ülkenin en çok turist çeken şehri Marakeş. Sanayinin gelişmediği Fas’ta en büyük geçim kaynağı turizm. Ülkeye en çok, çok zengin Fransız ve İspanyol turistler ziyaret ediyor. Marakeş‘e gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği yerse Jemaa El Fena Meydanı. Kobra yılanlarının nefes kesen gösterisinin ardından, geleneksel şovlarıyla dansçılar bir anda etrafınızı sarıyor. Meydana kurulmuş pazarda Fas’a özgü birçok hediyelik eşya bulabilirsiniz. Patikler, kolyeler, kap kacak, porselen eşyalar ve Marakeş‘e özgü aydınlatmaları sıkı bir pazarlıkla ucuza alabilirsiniz. Dilerseniz buraya kadar gelmişken Fas’ın ün salmış narenciye ve kuruyemişlerinin de tadına bakabilirsiniz. Hava kararmaya başladıkça meydan daha da hareketleniyor. Falcılar, seyyar satıcılar, bahisçiler, üzerinden dumanlar tüten yemeklerin piştiği tezgahlar zamanda geçmişe doğru bir yolculuk yaptığımızı düşünmemize sebep olacak, eski çağlardan kalma bir panayır yeri manzarası adeta benliğimizi sarıyor.
Bir zamanlar ulaşım için kullanılan develerin yerini bugün “petit” dedikleri daha kısa mesafeler için tercih edilen kırmızı küçük taksiler almış. Fas‘ta taksileri kullanmayı düşünüyorsanız, gideceğiniz yeri öncede söyleyip fiyatını öğrenmenizde fayda var. Zira taksiler Türkiye’dekilere benzer şekilde ülkedeki en tehlikeli turist tuzağı.
