Soğan, yemeklere ya da salatalara kattığı lezzetle birçok kişi tarafından çok sevilen, ancak kokusu nedeniyle birçok kişinin de nefret ettiği bir gıdadır. İster çok sevin, ister nefret edin soğanın sağlığa faydaları birçok bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır. Soğan denildiğinde akla ilk gelen açık kahverengi kabuklu klasik soğan olur. Ancak soğanın birkaç farklı türü vardır ve bu türler arasında yer alan mor soğan, hem farklı lezzeti hem de faydaları ile dikkat çekmektedir. Mor soğanın faydalarını araştırdık ve kanser hücrelerini öldürmesinden kalp sağlığını korumasına kadar birçok faydası olduğunu öğrendik. İşte mor soğanın sağlığa faydaları:
Mor Soğanın Sağlığa Faydaları
Mor soğan, hepsi güçlü iyileştirici özellikler sağlayan C vitamini, sülfürik bileşikler, flavonoidler ve diğer fitokimyasallarla doludur. Mor soğan ayrıca, çeşitli nörodejeneratif ve kardiyovasküler hastalıkların yanı sıra kanser, diyabet gibi hastalıkların ilerlemesinin önlenmesinde ve azaltılmasında önemli bir rol oynayan polifenoller açısından da oldukça zengindir.
Soğan, sarımsak veya pırasadan daha fazla polifenol içerir. Polifenoller aynı zamanda genel sağlık, kilo ve bağışıklık sistemi için önemli olan bağırsaklardaki faydalı bakterilerin (probiyotikler) oranını arttırmakta da büyük bir rol oynamaktadır.
Soğanın Gücü
Soğanın sağlığa faydalı olmasını sağlayan ilk özelliği içerdiği kuersetin adlı bileşendir.
Çalışmalar, kuersetin’in sadece anti-inflamatuar özellikle sahip güçlü bir antioksidan olmadığını, aynı zamanda kalp hastalığı ve hatta kanser gibi kronik hastalıkların önlenmesine ve tedavi edilmesine de yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Mor Soğanın Sağlığa 9 Faydası
1. Kanser Hücrelerinin Büyümesini Engelliyor
Uzmanlar, düzenli soğan tüketiminin anti-kanserojen etkisi olduğunu belirtmektedir. Bu konuda yayınlanan bir makalede, düzenli soğan tüketenlerin tüketmeyenlere göre mide ve solunum yollarında kanser riskini azalttığı belirtilmiştir. Ayrıca, başka bir çalışmada soğanın çeşitli kanserlerin yayılmasını önlediği bilinen organik sülfatlarla dolu olduğu gösterilmiştir.
2. Diyabeti Düzenliyor
Araştırma, soğan özünün yüksek kan şekerini düşürdüğünü ve kolesterol seviyelerini geliştirebileceğini düşündürmektedir.
3. Ülseri Önlüyor
Soğan tüketmek, vücuttaki serbest radikalleri temizleyerek ve Helikobakter pilori oluşumuna neden olan mikroorganizmaların gelişmesini engelleyerek gastrik ülseri önleyebilir.
4. Ağız Sağlığını Geliştiriyor
Soğan, diş çürümelerini ve oral enfeksiyonları önlemek için sıklıkla kullanılır. 2 ila 3 dakika çiğ soğan çiğnemek, soğandaki doğal antibakteriyel özellikler sayesinde ağız ve boğazdaki mikropları öldürüyor.
5. Bağışıklık Sistemini Güçlendiriyor
Soğandaki fitokimyasallar, bağışıklık sistemini hastalıklara ve hastalığa yol açabilecek toksinlere ve çeşitli yabancı maddelere karşı güçlendiriyor.
6. Solunum Sorunlarını Tedavi Ediyor
Çiğ soğan, bal ve esmer şeker karıştırılarak, balgam ve tıkanıklığı azaltmaya yardımcı olacak güçlü bir öksürük şurubu elde edilebilir. Tarif şöyle; malzemeleri bir kavanozda birleştirin ve 24 saat bekletin. Daha sonra soğanları karışımdan ayırın ve elde edilen şurubu öksürük şurubu olarak günde 3 kez kullanın.
7. Burun Kanamasını Durduruyor
Çiğ soğandan bir dilim kesin ve burnunuzun hemen altına koyun. Soğandan gaz halinde yükselen bileşenler, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olarak kanamayı durduracaktır.
8. Kalp Damar Sağlığını Geliştiriyor
Çalışmalar, soğandaki kuersetin bileşeninin serbest radikalleri yok ettiğini, düşük yoğunluklu lipoprotein oksidasyonunu (arterlerin sertleşmesini) ve koroner kalp hastalığını önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir.
Soğan aynı zamanda, kalp sağlığı için faydalı olduğu bilinen güçlü bir antioksidan olan E vitamininin korunmasına ve yenilenmesine yardımcı olur.
9. Vücuda Detoks Yapıyor
Detoks Devrimi adlı kitabın yazarı Dr. James J. Slaga’ya göre, soğandaki yüksek sülfür içeren amino asitlerin, vücut üzerinde güçlü bir detoks etkisi var.
Çalışmalar, organosülfidler olarak adlandırılan bu bileşiklerin, karaciğerin kendini temizlemek amacıyla kullandığı güçlü bir antioksidan olan glutatyon üretimini teşvik ettiğini göstermektedir.