Lizbon’da Nereler Gezilir, Ne Yenir Ne İçilir?

Lizbon Kalesi

Bazı şehirlerin tadı vardır. Lizbon limonlu pasta. Bazı şehirlerin kokusu vardır. Lizbon dalından koparılmış çilek. Bazı şehirler parmak izi gibidir. Lizbon eşsiz. Lizbon, Portekiz’in başkenti ve en büyük şehri. Atlantik Okyanusu’nun kıyısında, Roma İmparatorluğu’nun şehre bıraktıklarıyla katmanlaşan Endülüs deneyimi Avrupa hamuruyla yoğrulmuş ve ortaya katman katman, el emeğiyle dokunmuş bir halı gibi işlenmiş bu şehir çıkmış. Tek kara komşusu İspanya olan Lizbon’un asıl dostu okyanus. Portekiz’de 156 şehir var. Bu durum hayli garip görülebilir, zira ülkenin toplam büyüklüğü 92 bin km2. Ancak aslında şehir Portekiz’de bildiğimiz anlamda bir idari bölünme biçimi değil. 1980’li yıllarda Portekiz’deki nüfus hareketleri nedeniyle birçok kasaba şehir haline getirildi. Portekiz 1986 yılında Avrupa Birliği’ne katıldı ve uyum çalışmalarına başladı; büyüme düzeyi yükseldi ve şu an Avrupa’nın refah seviyesi en yüksek şehirlerinden biri Lizbon. “Lizbon’da gezilecek yerler, ne yenir, ne içilir?” detaylı olarak yazımızda bulabilirsiniz.

Lizbon zengin bir başkent. Refahı yüksek olduğu kadar da canlı bir şehir. Dedik ya Lizbon yemek olsaydı, kesin bir tatlı olurdu, meyveli bir tatlı. Çünkü Lizbon her yerinden renk, tat, koku fışkıran capcanlı bir şehir. Şehir İstanbul gibi yeditepe üstüne kurulmuş ve şehirde her daim karşılaşacağınız sarı tramvayları nedeniyle İstanbul’a benzetiliyor.

Avrupa’nın batı ucu olan Lizbon’a İstanbul’dan karşılıklı uçak seferleri düzenleniyor. Yolculuk ise yaklaşık 5 saat sürüyor. Lizbon küçük bir şehir olduğundan havaalanında şehre ulaşım da oldukça kolay. Hatta Lizbon’da çok kısa bir tatil geçirmeyi planlamıyorsanız, trene atlayıp komşu şehirlere gitmenizde fayda var. Örneğin Porto Lizbon’dan 300 km uzaklıkta ve buraya hızlı trenle 1.5 saatte ulaşma imkanınız var.

Lizbon’da gezilecek yerler

Lizbon bölgelere ayrılmış durumda. Bairro Alto bölgesi canlı bir sosyal hayat görebileceğiniz bölgeyken, alışveriş için Baixa bölgesinden şaşmayın. Alfama bölgesi eski Lizbon’u görmeniz için ideal. Aslında bize kalırsa Alfama Balat’a benziyor. Aklınızda canlanabilmesi için bir camdan diğerine asılı çamaşır ipleri, dar arnavutkaldırımları, yokuş yukarı ayağında terlikle koşturan uzunlu kısalı çocuklar. Ayrıca Lizbon’da görmeniz gereken yerlerden biri de Belem Kulesi. Kule Unesco Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Aynı şehirdeki Jeronimos Manastırı gibi.

Sao Jorge Kalesi ise şehre kuşbakışı bakabileceğiniz en güzel noktalardan biri. 12. yüzyılda Araplardan ele geçirilen kale, şehrin önemli turistik yerlerinden biri. Buradan tanışacağınız Lizbon aklınızdan hiç çıkmayacak.

Sao Jorge Kalesi’nden Lizbon’a bir bakış…

Sao Jorge Kalesi

Bairro Alto Bölgesi

Bu bölge gece ve gündüz arasında gece ve gündüz kadar farklı! Bairro Alto bohem bir semt. Sanatın, üçüncü dalga kahvecilerin ana yurdu. Rua do Norte Caddesi lüks mağazalar, sonsuz barlar ve restoranlarla dolu. Bairro Alto’da her yaştan kalabalık sorunsuz bir şekilde kaynaşıyor. Bu bölgenin ziyaretçi üzerinde benzersiz bir avangart etkisi var.

Camoes Meydanı’nın hemen arkasında yer alan Santa Catarina noktası, Bairro Alto’yu Principe Real ve Santa Catarina mahallelerinden ayrıcan bir kavşak. Bu alan pastel boyalı evlerle, uluslararası ve yerel restoran ve barlarla dolu. Ancak Santa Catarina çoğunlukla Tagus Nehri’ne bakan görüntüleme platformu ile ünlü. Platformda gün batımında mutlaka ziyaret edilmesi gereken bazı kafe ve restoranlar da var.

Bölgede bulunan 1389 yılında kurulmuş ve Gotik bir mimari tarzda inşa edilmiş Lizbon’un en büyük kilisesi Carmo Manastırı, bugün 1755 depreminin yıkıcı sonuçlarını anana ve hatırlatan antik kalıntıların olduğu bir mekan. Deprem sırasında çatısı çok hasar görmüş ve asla yeniden inşa edilmemiş. Çünkü eskiyi onarırsanız aslında ona kattığınız hamur yenidir.

Bairro Alto’daki Chiado Çağdaş Sanat Ulusal Müzesi, özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Portekizli sanatçıların başyapıtlarını sunmaya odaklanıyor. Daimi koleksiyonsa, romantizm döneminden modernizme kadar değişen ve gelişen eserlerden oluşuyor. Müze 1911 yılında kurulmuş ve ilk koleksiyonu mevcut mekanın üç odasına sığabilmiş.

İlk bakışta küçük ama dikkate değer olan Bica bölgesi, Calçada do Combro, Rua do Loreto ve Rua de Sao Paulo’yu birbirine bağlayan Bica füniküler demiryolunun dünyaca ünlü yeridir. Mahalle, sofistike Principe Real bölgesinin hemen yanında ve Santa Catarina’nın ünlü izleme platformunun altında bulunur. Lizbon’un simgesi olan yenilenmiş sarı füniküler 1992’de yeniden açıldı ve 19. yüzyılın sonlarındaki ulaşım geçmişini koruma arzusunu sundu. Orijinal sarı füniküler, mühendis Raul Ponsard tarafından inşa edildi ve 1892’den 20. yüzyılın başına kadar işletildi.

Lizbon’un sarı füniküleri…

Lizbon Sarı Füniküler

 

Portekiz denilince, akla balık gelmeli. Konserve balık geleneksel olarak çok tüketilen bir yiyecek. Bu ürünün satıldığı ilk mağaza olan Loja das Conservas, Bairro Alto’da kapılarını açtı. Dükkanın iç kısmı, çağdaş sanatçı Jaime Rydel’in yarattığı konserve endüstrisinin görüntüsü ile süslenmiş. Dükkanın amacı hem yerel Portekizli ziyaretçilerinin hem de git gide daha popülerleşen gurme Portekiz ürünlerinin peşindeki uluslararası müşterilerin ilgisini çekmek. Loja das Conservas’da konserve spesiyalitelerin fiyatları da hayli uygun, bu nedenle boş zamanlarınız varsa bu dükkana bakmanız mutlaka tavsiye edilir.

Baixa Bölgesi

Baixa ya da şehrin kalbi. Nehir kıyısından Avenida da Liberdade meydanına uzanan ana alışveriş ve bankacılık bölgesi, esnaf ve sanatçılar tarafından uzun yıllardır mesken tutulmuş.

Bölgede Rossio Meydanı 1755’deki büyük depresm sonrasında neoklasik binalarla çevrili olarak tamamen yeniden inşa edilmiştir. Bu, Avrupa’da neoklasik tasarımın ve kentsel planlamanın ilk büyük örneğiydi ve çağın en iyi Avrupa başarılarından biriydi.

Şık meydanlar, trafiğe kapalı sokaklar, kafeler ve mağazalarla heybetli bir semttir Baixa. Eski tramvaylar, sokak sanatçıları, art deko mağazaları, özenle dekore edilmiş kafeleri ve çiçeklerden hediyelik eşyaya kadar her şeyi satan sokak satıcıları bölgeye özel bir cazibe kazandırıyor.

Alfama Bölgesi

Alfama, Lizbon’un en eski ilçesi ve Tejo halicinden yokuş yukarı kaleye uzanan dar sokaklardan oluşan hoş bir labirent. Bu antik bölge içinde Se Katedrali, Lizbon Kalesi, Ulusal Penteon ve Aziz Anthony Kilisesi dahil olmak üzere Lizbon’un en önemli yapılarından bazıları bulunuyor.

13. yüzyıldan önce Alfama, başkentin en fakir sakinlerinin bulunduğu, surların dışında kalan bölgeydi. Lizbon genişledi ve Alfama’ya rıhtım işçileri ve denizciler ev sahipliği yaptı ve bu yoksun itibar devam etti.

Bugün Alfama eski halinden silkinerek turistlerin akın ettiği bir bölge haline geldi, ancak neyse ki bölge kendisine kimlik kazandıran eski cazibesinden hiçbir şey kaybetmedi.

Kuşkusuz Alfama bölgesinin en keyifli etkinliği, 28 nolu tramvayın yolculuğu. Tramvay yolu, Graça bölgesini Baixa ile bağlar ve Alfama’nın sokak ve tepelerinden geçer. Bu dar ve dalgalı tramvay rotasına, modern tramvaylar uygun değil; bu nedenle güzergahta 1930’lu yıllardan kalma tarihi Remodelado tramvayları hizmet veriyor.

Alfama bölgesinin en turistik mekanı Lizbon Kalesi’dir. Kalen uzun yıllar yıkılmaya terk edilmiş ancak 1940’lı yıllarda restore edilmiş. Siperlerinden, harika bir Lizbon manzarası var.

Lizbon Kalesi

Belem Bölgesi

Belem, başkentin en önemli turistik mekanlarının çoğunun bulunduğu, Lizbon’un batısında pitoresk bir ilçedir. Uzun yıllar Belem’in antik limanlarından gemiler dünyaya açıldı ve 14. yüzyılın “keşif yolculukları”ndan çoğunun başlangıç noktası burası oldu. Tarihsel olarak Belem bölgesi, Lizbon seçkinlerinin yaşadığı yerdi. Şehrin yoksulluğundan ve ahlaksızlıktan kaçmak için zenginler burada toplanıyordu.

Belem, Baixa bölgesinin batısında ve Lizbon’un merkezine 5 km uzaklıkta. Belem’e seyahat etmenin en kolay yolu, Praça do Comercio’dan ayrılan 15E numaralı tramvay. Yaşasın sarı tramvaylar! Yolculuk 15 dakika sürer ve tramvayda satın alınan tek bilet 2.85 euro tutarında. Ayrıca Lizbon’da 24 saat sınırsız toplu taşıma bileti 6.00 euro ve herhangi bir metro istasyonundan (tramvayda değil) satın alınabilir. Belem için tramvay durağı “Belem-Jeronimos” olarak adlandırılı ve durak geniş Jeronimos Manastırı’nın yanında.

Belem’e tipik bir ziyaret yarım gün sürer, ancak bu süre müzelerin tamamına ve boranik bahçelerine yürüyerek kolayca uzatılabilir. Ana turistik mekanlar, yaz sezonu boyunca veya hafta sonları çok kalabalık olur, bu nedenle önceden bilet almak akıllıca olacaktır. Belem’de çok sayıda kafe ve restoran var, ancak bir tanesi var ki sanıyoruz dünyanın en güzel pastasını yapıyor: “Pasteis de Belem”de yenilecek bir “Pastel de Nata” Lizbon’un belki de en mükemmel aktivitesi olacaktır. Belem’deki en iyi etkinlik, “Pasteis de Belem”den sonra Torre de Belem’e yürümek olabilir. Bu rotra Mosterio dos Jeronimos, Discoveries Anıtı’ndan geçer ve görülmesi gereken parklar olan Jardim da Praça do Imperio ve Jardim da Torre de Belem boyunca giderek Tejo Limanı kıyılarını takip eder. Lizbon’daki parlak güneşli bir günde, bundan daha iyi bir yürüyüş rotası yoktur.

Pasteis de Belem’den Pastel de Nata…

Pastel de Nata

Lizbon’da ne yenir?

Lizbon’da bu 4 yemeği mutlaka yemelisiniz!

İşte o “tadılması gerekenler” listesi. Ama ilkini çoktan söyledik bile.

Nata: Pastaların şampiyonu “nata” sıcak sütle servis ediliyor. Belem pastanesinin eski dekorlu bar sandalyelerinde bir lezzet şölenine davetlisiniz.

Queijo peynirleri: Portekiz olağanüstü lezzetteki peynirleriyle ünlü. Mutlaka denemenizi tavsiye ettiğimiz peynir sarı renkteki “quejiro da serra”. Bu peyniri merkezdeki Manteigaria Silva isimli dükkandan almanızı tavsiye ederiz.

Bacalhau: Geleneksel Portekiz yemeği bir morina balığı. Bu balık hamsi gibi ve onu hazırlamanın 1001 yolu var; ama en ünlüsü kızarmış olarak servis edileni.

Caldo verde: Morina balığının kızartması olur da çorbası olmaz mı? Bu çorbayı içme alışkanlıkları bizdeki işkembe çorbasını andırıyor; genellikle barlarda servis ediliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

For security, use of Google's reCAPTCHA service is required which is subject to the Google Privacy Policy and Terms of Use.

I agree to these terms.